2 Mart Cumartesi günü 50 öğrenci dört öğretmen eşliğinde Bursa’ya doğru yola çıktık. Havanın kapalı olması kafilemizin keyfini hiç bozmadı. Bu eğlenceli halimiz havaya da yansımış olmalı ki Bursa’da bizi güzel bir hava karşıladı.

İlk durağımız Uludağ’dı. Uludağ’ın ağaçları eşliğinde zirveye doğru tırmandık. Zirvede bizi bekleyen bir sürpriz vardı. Güzel bir güneş ve alabildiğine uzanan karlar… 

Öğrencilerimiz burada gerek kartopu oynayarak gerekse kızakla kayarak eğlenceli saatler geçirdi.Hatta bir bölümü öğretmenlerimizle beraber telesiyeje binerek dağın zirvesine çıktı.

Uludağ’a ayrılan sürenin bitiminde Bursa’nın merkezine doğru yola çıktık. Otobüsümüz devasa bir kubbenin yanında durdu. Burası Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi denilen yerdi. İçerdekilerin boşalmasını bekledikten sonra içeriye girdik. Müzenin içindeki görüntü ve seslerin yarattığı atmosfer bizi o günlerin Bursa’sına götürdü. Aşağı katında ise yine o günlere ait kıyafetler ve silahlar sergilenmekteydi. Öğrencilerimizin alıp taktığı börklerle dolaşması hepimizin hoşuna gitti. 

Gezimizin üçüncü ayağında Tophane'deki Osman Gazi ve Orhan Gazi türbelerini ziyaret ettikten sonra Ulu Cami’ye doğru yürüdük. Ulu Cami, Kapalı Çarşı ve Koza Han’ı gezdikten sonra yemeklerimizi yedik. Otobüsün içinden de olsa Bursa Tayyare Cemiyeti binasını ve Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosunu gördük. Otobüsümüz bizi  21. Bursa TÜYAP

Kitap Fuarında indirdi. Büyük bir alana yayılan kitap fuarında isteyen test kitabı isteyen okuma kitabı aldı. Boş girdiğimiz binadan ellerimizde kitap dolu poşetlerle çıktık.

Gezimizin son durağı ise her gezinin olmazsa olmazı alışveriş merkezleridir. Biz de gezimizi Anatolium adı verilen alışveriş merkezini gezerek sonlandırdık. Saat 21.00’de Burhaniye’ye doğru yola çıktık. 

Bu yazıyı kaleme alan ben, kafile başkanı olarak gezimizin düzenli ve dakik yürümesini sağlayan öğretmenlerimize ve dakik ve disiplinli bir şekilde kurallara uyarak gezimizi daha güzel kılan öğrencilerimize teşekkürü bir borç bilirim.